Fethiye'nin köylerinde küresel tekellere karşı yerli
tohum seferberliği başlatıldı...
Türkiye'deki üreticilerin yerli tohum konusundaki
sıkıntılarından yola çıkılarak geliştirilen "Yerel Tohum Üretimi ve
Takas Projesi"nin çalışmalarına başlandı.
Muğla'nın Fethiye
ilçesine bağlı, Seki beldesi ile Kayaköy,
Yaka ve Nif köylerinde yürütülecek olan projeyle, hibrit
tohum kıskacındaki üreticilerin yerel tohumlarla üretim yapmaları teşvik
edilirken, tüketicilere de daha sağlıklı ürünler sunulması hedefleniyor.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye Şubesi'nin öncülüğünde
yürütülen projeye, Fethiye, Ölüdeniz ve Seki belediyelerinin yanısıra çeşitli
meslek odaları ve sivil toplum örgütleri de destek veriyor.
'ÜRETİCİ TARLASINI
EKMEKTEN VAZGEÇMİŞ'
Seçilen köylerde dikim çalışmaları başlayan projeyle ilgili
bilgiler veren Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye Şubesi Başkanı Dr. Nalan
Ünal,
2006 yılında çıkartılan tohum yasasının ardından yaşanan
sıkıntılar üzerine bölge köylerinde yaptıkları incelemeler yaparak böyle bir
girişimde bulunmaya karar verdiklerini dile getirdi.
Üretimde hibrit tohum kullanan üreticilerin, bu tohumlardan
elde ettikleri ürünleri kendilerinin yemediğini kaydeden Ünal, "bu
bizim çok dikkatimizi çekti. Köylüler, kendileri tüketmek için geleneksel
tohumlardan ayrıca üretim yapıyorlardı. Yani hibrit tohumdan elde edilen
ürünlerin sağlık açısından yarattığı risklerin farkındaydılar ve bu ürünleri
kendileri tüketmekten kaçınıyorlardı. Bu, Türk tarımının içinde olduğu durumu
gösteren trajik bir örnek oldu bizim için. Üretici köylümüz tarlasını
ekmekten vazgeçmiş, ekmediği ürün bedeli karşılığı devletten aldığı
parayla yetinmek zorunda kalmıştır. Senelik verilen para öyle yüksek miktar
değil ancak üretici öyle bir durumda ki, ektiği zaman hasat sonu elde ettiği
gelir, neredeyse devletin verdiği ekilmemiş alan parası kadar" diye
konuştu.
Hibrit tohumların Türk üreticisini dışa bağımlı hale
getirdiğinin altını çizen Ünal, yerel tohum sahibi üreticilerle bağlantı
kurduklarını belirterek bu tohumları eken gönüllü çiftçilere
ekimden hasat dönemine kadar uzman desteği sağlanacağını söyledi.
Belediyelerin desteğiyle sağlanacak olan pazar standlarında
ürünlerin tüketiciye ulaştırılacağının da altını çizen Ünal, Ocak 2004'te
çıkartılan 5042 sayılı 'Islahatçı Haklarının Korunması Kanunu' ile
birlikte 3 binden fazlası endemik olmak üzere 11 bin çeşit bitki türünü
barındıran Anadolu toprakları bu yasayla birlikte devlet eliyle çok uluslu
tohumculuk şirketlerine açıldığını, ardından ise, Ekim 2006'da yasalaşan 5553
sayılı Tohumculuk kanunu ile tohum ıslahı yapan şirketlerin hakları
düzenlenerek devlet eliyle ıslahçı şirketlere pazar yaratılmasının güvencesi
sağlandığına dikkat çekti.
HİBRİT
TOHUMLARLA,
ÜRETİCİ ŞİRKETLERE
BAĞIMLI HALE GELECEK
"Tohum yaşamdır. Yaşam satılamaz" vurgusu
yapan Ünal, şöyle konuştu: "çiftçilik ertesi yıl kullanılacak
tohumun bir önceki yılın mahsulünden ayrılıp saklanmasıyla yapılır. Üreticimiz
yıllardır hasadının bir kısmını satar ,bir kısmını kendi tüketir, bir kısmını
da tohum olarak bir sonraki seneye ayırır. Aynı tarlada her sene aynı ürün
ekmemek içinde takas yapar. Bunda kıskançlık yoktur. Ekonomik çıkar yoktur.
İşte bu dayanışmadır. Tam da yok edilmek istenen budur. Üretici, yeni düzende
Kısır-F1 hibrit tohumlarla uluslar arası tohum şirketlerine bağımlı, kendi
toprağında tarım işçisi haline getirilecek, dayanışma yok olacaktır."
Söz konusu yasal düzenlemelerin tohuma kayıt ve sertifika
şartı getirdiğini anımsatan Ünal, üreticiye verilen 5 yıllık geçiş süresinin
Ekim 2011'de dolduğunu anımsatarak, "kayıt altına alınacak tohumun
değişmeksizin aynı kalması şartı getirildi. Üreticilerimiz bilirler.
Doğada tohumlar aynı kalmaz. Tozlaşma, arılar vs ile yıldan yıla bile
değişiklik gösterir. Doğal olan bu tohumlar kısır değildir ve değişkendir.
Değişken olması patent almasının önünde engeldir" dedi.
YEREL TOHUM SATAN ÜRETİCİYE
PARA VE HAPİS CEZASI
Doğanın patentlenemeyeceğini savunan Ünal, "patent
almamış kayıtlı olmayan tohumla üretim yaparsanız satış yapamazsınız, şartı
getirildi. Yasa varsa yaptırım vardır. Uyulmazsa da cezası vardır. Çiftçimiz
F1-Hibrit tohumu almayıp kendine ait yerel tohumu satmaya kalkarsa ne olacak?
Yasanın 12. Maddesine göre ilk etapta 10 bin TL para cezası, tekrarı halinde
ise 5 yıl faaliyetten men ve tohumlara bakanlıkça el konulacak. Eğer tohumların
imhasına karar verilirse, Bakanlık imha edecek ancak masrafları çiftçi
ödeyecek. Çiftçi borcunu ödeyemezse haciz ve hapis cezası ile
cezalandırılacak" bilgisini aktardı.
SATIŞI YASAKLANAN
YERLİ TOHUMLAR TAKAS EDİLECEK
Projenin bir ayağını da tohum takası şenliğinin
oluşturduğunu kaydeden Ünal, böylece sağlıklı ve yerel tohumların kaybolmasının
önüne geçilmesini ve yasayla satışı yasaklanan tohumların takas yoluyla
üretimini arttırmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye Şubesi'nin yürüttüğü
projeye, Fethiye, Ölüdeniz ve Seki belediyelerinin yanı sıra, Ziraat Müh. Odası
Muğla Şubesi, Fethiye Ziraat Odası, Köy-Koop Muğla Bölge Birliği, Or-Koop Muğla
Bölge Birliği, Seki Kalkınma ve Dayanışma Derneği, Yaka Köyü Muhtarlığı,
Fethiye Tema Vakfı gibi kurumlar da destek veriyor. (10 Mayıs 2013, Yusuf Yavuz)