İŞTE BİZİM GERÇEĞİMİZ: 'Türkiye’nin
iklim değişikliğine uyum çalışmaları yetersiz'...
Ekonomi
Gazetecileri Derneği’nin Küresel Isınma Kurultayı Sonuç Bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede Türkiye’de iklim değişikliğine uyum konusundaki çalışmaların
azlığına işaret ediliyor.
Didem
Eryar ÜNLÜ (27.10.2015)
Ekonomi
Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen Küresel Isınma
Kurultayı, Şekerbank sponsorluğunda, TÜRSAB, TAV ve CocaCola İçecek’in destekleriyle
gerçekleştirildi. Üç ayrı oturumda gerçekleştirilen Kurultay’da medya, iş
dünyası ve üniversitelerden 17 panelist iklim değişikliğini masaya yatırdı.
Kurultayda yapılan tartışmalar ve iklim değişikliğiyle ilgili 2014 ve 2015
yıllarında meydana gelen gelişmeler dikkate alınılarak, İstanbul Üniversitesi
Orman Fakültesi Öğretim Üyesi ve EGD Küresel Isınma Kurultayı Bilim Kurulu
Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay tarafından bir sonuç bildirgesi hazırlandı.
Sonuç bildirgesi şöyle:
► 2015
yılı yaz aylarındaki sıcaklıklar rekor seviyelere ulaştı. Sıcak hava dalgaları
nedeniyle Hindistan’da 2 bin 500, Pakistan’da bin 400, Fransa’da da 700 kişi
hayatını kaybetti.
►
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün yayınladığı bir rapora göre, 1970-2012
yılları arasında 8 bin 835 afette, 2 milyona yakın insan hayatını kaybetti.
Hidrometeorolojik afetlerden etkilenen insanların sayısının ise yüz milyonları
bulduğu tahmin ediliyor. Son yıllarda özellikle sel, taşkın, fırtına, dolu,
kuraklık gibi hidrometeorolojik afetlerde artış yaşandı.
►
Uluslararası Afet Veri Bankası kayıtlarına göre Türkiye’de 1900-2015 yılları
arasında sel ve taşkınlarda bin 399 kişi hayatı kaybederken, 1,8 milyon insan
da bu durumdan olumsuz etkilendi. Bu sellerin ülke ekonomisine neden olduğu
zarar ise 2,2 milyar dolara ulaştı.
►
Bildirgeye göre, Türkiye’deki sıcaklıkların, gelecek 25 yıl içinde 3 dereceye,
yüzyıl sonunda ise 6 dereceye kadar artabileceği, yağışların ise yüzde 50
oranında azalabileceği tahmin ediliyor. Ayrıca, özellikle Doğu Karadeniz ile Antalya
ve Muğla’nın kıyılarında şiddetli sağanakların da artabileceği öngörülüyor.
►
Öngörülen bu iklim değişikliklerine bağlı olarak Türkiye’de kuraklığın yanı
sıra, su kaynakları ile tarımsal ve hayvansal üretimde azalmanın meydana
gelebileceğine işaret ediliyor.
► Sel ve
taşkınlarda, iklim göçlerinde ve sıcak hava dalgalarında artış yaşanması, yaz
ve kış turizm bölgelerinin değişmesi gibi durumlar da Türkiye’yi bekleyen
olumsuzluklar arasında gösteriliyor. Bunlar doğrultusunda bildirgede,
Türkiye’nin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında olduğu
belirtiliyor.
►
Bildirgede, Türkiye’de iklim değişikliğine uyum konusundaki çalışmaların
azlığına işaret ediliyor. Bu kapsamda yapılabilecek çalışmalara ilişkin
örnekler ise şöyle: “Kuraklığa karşı su kaynaklarını verimli kullanmak, su
hasadı yapmak, az su tüketen sulama sistemlerini yaygınlaştırmak, tarımda
kuraklığa dayanıklı türler kullanmak ya da kuraklığa dayanıklı genotipler geliştirmek,
turizm tesisi izinlerinde bina yalıtımına önem vermek, art arda yaşanabilecek
kurak dönemler için birkaç yıllık tahıl stoku yapmak.”
►Sonuç
bildirgesinde, aralık ayında Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenecek “COP 21-
İklim Değişikliği Tarafl ar Konferansı” na değinildi. Türkiye'nin 30 Eylül
2015'te konferansa ilişkin sunduğu emisyon azaltım katkı planına göre, 2030
yılı için emisyon azaltım çalışması yapılmadığı takdirde Türkiye’de emisyonlar
1.175 milyar tona çıkacak. Ancak alınacak önlemlerle bu değerin yüzde 21
azaltarak 929 milyon tona düşürülebileceği de belirtildi. Bu veri, günümüzde
460 milyon ton olan sera gazı salımlarının 2030 yılında iki katına çıkacağı
anlamına geliyor.
► Bununla
birlikte aralarında ABD ve Çin’in de olduğu birçok ülke, 2005 yılını temel
alarak emisyonlarını 2025 ya da 2030 yıllarında değişik oranlarda azaltmayı
taahhüt etti. Türkiye, sera gazı salımları açısından 2012 yılı itibarıyla 18.
sırada yer alıyor. Ancak 2030 yılında 8. sıraya kadar yükselmesi söz konusu.
1 yorum:
Düşük faizli acil kredi teklifi, Yatırım kredisi? İşletme Kredisi? E-posta: dealae@usa.com
Yorum Gönder