TARIMIN TÜRKİYE
EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Tarım ihracatımızın 2010 yılı sonunda 15 milyar USD'yi aştı,
ancak hala çok büyük potansiyelimiz var.
Türkiye'de tarım sektörü, beslenme ve iş gücüne etkisi,
milli gelire katkısı ve sanayi sektörüne sağladığı ham madde ile ekonomik,
sosyal bir sektör olma özelliğini koruyor.
Nüfusun 1/3'ü tarımsal faliyetlerle geçimini sağlamaktadır.
Çalışan her 4 kişiden biri tarımda çalışmaktadır.
Tarım üretimi yıllık 62 miyar doları aşmış durumdadır.
Türkiye'deki endüstri tesislerinin büyük bölümü tarımsal
maddeleri hammadde olarak kullanmaktadır. Bu durum, sanayinin gelişmesinde
büyük önem taşımaktadır.
Tarımsal ihracatımız 15 milyar dolar ile toplam
ihracatımızda %13,2 gibi önemli bir paya sahiptir. İhracatımızda fındık,
turunçgil, pamuk, tütün, yağ bitkileri, zeytin ve çay gibi tarım ürünleri
önemli yer tutmaktadır.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı 2023 yılında tarımsal üretimin
150 milyar dolar, ihracatın ise 30 milyar dolar olacağını öngörmektedir.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarımsal üretimin son 5 yılda
önemli miktarlarda arttığını, 2002 yılında 23,7 milyar dolar olan tarımsal
üretimin 2010 yılı itibariyle 62 milyar dolara ulaştığını açıklamıştır.
Bakanlık, bu gelişim sürecini yönetebilmek adına planlamalarını kontrol ve
kayıt sistemleri üzerine yoğunlaştırmaktadır. Bu sistemlerin yaygın kullanım
alanları ise teknolojiye entegrasyonu kolay üretim dallarıdır. Yani geleneksel
yöntemlerle tarımsal üretim yerine, yüksek kapasiteli tarımsal üretim modelleri
üzerinde durulmaktadır.
Bu koşullarda örtü altı tarım ve süt sığırcılığının söz
konusu uygulamalarda adaptasyon kabiliyeti önümüzdeki süreçte büyük önem
kazanacaktır. Her iki tarım faaliyetinin gerek yurtiçi üretimde gerekse
ihracattaki payımızı arttırmada önemli bir güç olabilecegi görülüyor.
Tüm bu uygulama ve gelişim sürecinde önemli kriter işletme
büyüklüğü olacaktır. Çünkü söz konusu yatırımlar yüksek maliyeti de beraberinde
getirecektır. Sermaye yapısı müsait olmayan küçük kapasiteli işletmeler uzun
vadede kaçınılmaz olan koşulları yerine getiremediklerı için ister istemez
sistem dışı kalacaklardır. Sonuç olarak Türkiye'de tarım, eğitimli, bilinçli,
ölçek ekonomisine özen gösteren yatırımcılara ihtiyaç duyacaktır.
Hedef 2023'de 150 milyar USD' tarım üretimi!
Tarımda kalite standatları ve gıda güvenliği önem
kazanacaktır. Bu sebeple işletme sayısı azalırken kapasite ve kalite
artacaktır. Planlanan düzenlemeler sayesinde dış pazarlarda ürünlerin
rekabet sansı artacaktır. Özellikle yaş meyve sebzeler önem kazanacaktır.
Organize hayvancılık bölgeleri oluşturulacaktır.
Sözleşmeli üretim ve organik tarım ön plana çıkacaktır.
Devletin AR-GE yatırımlarına yaptığı destek artacaktır.
Yatırımcıların büyük çoğunluğu yüksek teknolojili tarımsal
faaliyetlere yönelecektir.
1 yorum:
Bu hareket yani sürdürülebilir tarım ülkemiz ve geleceğimizin teminatı olarak mutlakiyettir.Ülkenin söz sahipleri,yöneticileri,üniversiteler,çiftci örgütleri ile sivil toplum örgütlerine sorumluluk ve görev düşmektedir.Dernek yönetimine çabaları ve farkındalık yarattıkları için teşekkürler.Bolu'lu çitçiler adına ÇİFÇİ İBRAHİM SARIER
Yorum Gönder