7 Mayıs 2016 Cumartesi

TARIMIN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ & STD; SÜRDÜRÜLEBİLİR "EKOLOJİK TARIM VE ÇEVRE" DERNEĞİ YÖNETİM KURULU, BAŞKAN: HAMDİ DAĞ

TARIMIN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Tarım ihracatımızın 2010 yılı sonunda 15 milyar USD'yi aştı, ancak hala çok büyük potansiyelimiz var.
Türkiye'de tarım sektörü, beslenme ve iş gücüne etkisi, milli gelire katkısı ve sanayi sektörüne sağladığı ham madde ile ekonomik, sosyal bir sektör olma özelliğini koruyor.
Nüfusun 1/3'ü tarımsal faliyetlerle geçimini sağlamaktadır.
Çalışan her 4 kişiden biri tarımda çalışmaktadır.
Tarım üretimi yıllık 62 miyar doları aşmış durumdadır.
Türkiye'deki endüstri tesislerinin büyük bölümü tarımsal maddeleri hammadde olarak kullanmaktadır. Bu durum, sanayinin gelişmesinde büyük önem taşımaktadır.
Tarımsal ihracatımız 15 milyar dolar ile toplam ihracatımızda %13,2 gibi önemli bir paya sahiptir. İhracatımızda fındık, turunçgil, pamuk, tütün, yağ bitkileri, zeytin ve çay gibi tarım ürünleri önemli yer tutmaktadır.
Türkiye'de Tarımın Geleceği
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı 2023 yılında tarımsal üretimin 150 milyar dolar, ihracatın ise 30 milyar dolar olacağını öngörmektedir.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarımsal üretimin son 5 yılda önemli miktarlarda arttığını, 2002 yılında 23,7 milyar dolar olan tarımsal üretimin 2010 yılı itibariyle 62 milyar dolara ulaştığını açıklamıştır. Bakanlık, bu gelişim sürecini yönetebilmek adına planlamalarını kontrol ve kayıt sistemleri üzerine yoğunlaştırmaktadır. Bu sistemlerin yaygın kullanım alanları ise teknolojiye entegrasyonu kolay üretim dallarıdır. Yani geleneksel yöntemlerle tarımsal üretim yerine, yüksek kapasiteli tarımsal üretim modelleri üzerinde durulmaktadır.
Bu koşullarda örtü altı tarım ve süt sığırcılığının söz konusu uygulamalarda adaptasyon kabiliyeti önümüzdeki süreçte büyük önem kazanacaktır. Her iki tarım faaliyetinin gerek yurtiçi üretimde gerekse ihracattaki payımızı arttırmada önemli bir güç olabilecegi görülüyor.
Tüm bu uygulama ve gelişim sürecinde önemli kriter işletme büyüklüğü olacaktır. Çünkü söz konusu yatırımlar yüksek maliyeti de beraberinde getirecektır. Sermaye yapısı müsait olmayan küçük kapasiteli işletmeler uzun vadede kaçınılmaz olan koşulları yerine getiremediklerı için ister istemez sistem dışı kalacaklardır. Sonuç olarak Türkiye'de tarım, eğitimli, bilinçli, ölçek ekonomisine özen gösteren yatırımcılara ihtiyaç duyacaktır.
Hedef 2023'de 150 milyar USD' tarım üretimi!
Tarımda kalite standatları ve gıda güvenliği önem kazanacaktır. Bu sebeple işletme sayısı azalırken kapasite ve kalite artacaktır. Planlanan düzenlemeler sayesinde dış pazarlarda ürünlerin rekabet sansı artacaktır. Özellikle yaş meyve sebzeler önem kazanacaktır.
Organize hayvancılık bölgeleri oluşturulacaktır.
Sözleşmeli üretim ve organik tarım ön plana çıkacaktır.
Devletin AR-GE yatırımlarına yaptığı destek artacaktır.
Yatırımcıların büyük çoğunluğu yüksek teknolojili tarımsal faaliyetlere yönelecektir.

1 yorum:

STD Sürdürülebilir Ekolojik Tarım ve Çevre Forum'u dedi ki...

Bu hareket yani sürdürülebilir tarım ülkemiz ve geleceğimizin teminatı olarak mutlakiyettir.Ülkenin söz sahipleri,yöneticileri,üniversiteler,çiftci örgütleri ile sivil toplum örgütlerine sorumluluk ve görev düşmektedir.Dernek yönetimine çabaları ve farkındalık yarattıkları için teşekkürler.Bolu'lu çitçiler adına ÇİFÇİ İBRAHİM SARIER